MÜTESELSİL SORUMLULUK! 

Bazı insanlar hayatları boyunca hep işin kolayına kaçmış, zora talip olma yerine hamasetten beslenmişlerdir. 

Bunun içinde konunun ne olduğunun bir önemi olmadan ayak uyduramadığı, egosunu tatmin edemediği, edindiği alışkanlıkların aksine birşeyler yapması gerektiğinde  bundan  kaçmak için  bahaneler ürettiği bilinmektedir. 

Bu bahaneler bazen akıl ve izandan yoksun, insaf sınırlarını aşan, iftira, karalama,  hedef saptırma, söylenmemiş bir sözü söylenmiş, olmamış bir şeyi olmuş gibi göstermek şeklinde olabiliyor.

Necip Fazıl şöyle bir tasvir yapar:

-Aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan. Bahaneydi Sonbahar der…

Yaprak dalından kopmayı  göze almış ise, esen rüzgar tamamen bahanedir.

Mevlana daha hoşgörülü bir ifadeyle;

”Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın”derken, diyaloğu, konuşmayı işaret eder.

Cahit Zarifoğlu ise başka bir bakış açısıyla şöyle der:

”Bu dünya soğuk. Rüzgar genelde ters yöne eser. Limon ağaçları hep kurur. Bahaneler hep hazır. Güzel günler çabuk geçer.”

Ya Fuzuli ne demiş;

”Ey insan! Kadere az bahane bul. Buğday ektin de, arpa mı biçtin? 

Cesareti olan, başarılı olmak isteyen, yapıcı, uzlaşmacı kişiler mutlaka bir yol bulur. Başarılı olmak istemeyen hep bir bahaneye sığınır.

Hakiki yol arkadaşları, -varsa hataları-  bahane edip dostluğu bitiren, kişilikleri hedef alan  değil, dostluğun hatırına hataları, eksiklikleri  bitirendir.

İşime gelirse evet, işime gelmezse bahane bulurum, kolaycılığı zayıflıktır, kaçıştır. 

Ne güzel söylemiş birileri.

Gül’ün dikenlerini bahane ettiniz peki ya papatyalar…

Sözü Eyyüp Sabri Osmanoğlu’nun şu dizeleriyle devam ettirelim.

”Ne kadar gayret verseniz, tembel bin bir bahane bulur.”

Neşet Ertaş boşuna dememiş;

”Gönül Mecnun oldu, Leyla bahane “ diye…

Hülasa inanarak çıkılan yolculukta, zor olduğu kadar şerefli ve onurlu bir yol arkadaşlığında , hedefe doğru birlikte yol almak isteyenlerin  nedenleri her zaman fazladır…

Gönlümüzün arzusu ve duamız,

Ortak tasa ve ortak kaygılara sahip insanlar olarak, ülkemizin geleceği için MÜTESELSİL SORUMLULUK yüklenmiş insanlar olarak yol kazaları yaşamadan, geleceğe birlikte yürümektir.